27 Şubat 2013 Çarşamba

Ataşehir Boya Badana Ustasi

Ataşehir Boya Badana Ustasi ; Romanın kahramanı Santiago, 16 yaşına kadar papaz okulunda okumuştur. Ancak küçüklüğünden beri hayalini kurduğu bir şey vardır: yolculuk yapmak. Santiago, 16 yaşında babasına rahip olmak istemediğini ve dünyayı dolaşmak istediğini söyler.ataşehir boyaci Babası, gezmek için paraya ihtiyacı olduğunu, eğer parası yoksa çobanlık yaparak gezmek zorunda olduğunu söyler. Bunun üstüne Santiago çoban olacağını söyler. Babası ona ufak bir sürü boyaci ataşehir alacak kadar para verir ve Santiago okumayı bilen bir çoban olarak yollara düşer. Yıllarca sürüsüyle birlikte Endülüs ovalarında sürüsü ile gezinir ve bütün kentleri öğrenir. 

Bir gün firavuninciri bitmiş, yıkık kilise içinde dinlenirken bir rüya görür. Bu rüyayı bir kaç kere tekrar tekrar görür. Ardından Tarifa adlı kente koyunlarını kırpmak için gider ve daha önce gittiği bu kentte düş yorumcusu bir kadın olduğunu anımsar. Bu kadın bir ataşehir boya ustasi çingenedir. Çingenelerin durmadan insanları aldattığını bilmesine rağmen, Santiago bu kadını görmeye gider ve rüyasını anlatır. Rüyasında bir çocuk Santiago'nun koyunlarıyla oynar ve daha sonra çocuk kahramanın elinden tutarak onu Mısır Piramitlerine götürür. Çocuk kahramana, "Buraya gelirsen, gizli bir hazine bulacaksın" der. Rüyasını dinleyen çingene, hazinenin onda birini verirse rüyasını yorumlayacağını söyler. Santiago bu teklifi kabul eder ve çingeneyi dinler. Çingene sadece Mısır Piramitlerin'e gitmesini söyler. Kadının çingene olduğunu ve işinin insanları aldatmak olduğunu anımsayan kahramanımız hayal kırıklığıyla falcıdan ayrılır. 

Kentin papazından aldığı kitabı okumaya başlar, o sırada yaşlı bir adam gelir, okuduğu kitabın çok sıkıcı olduğunu ve dünyanın en büyük yalanını içerdiğini söyler. Santiago yaşlı adama dünyanın en büyük yalanının ne olduğunu sorar. Yaşlı adam, "Hayatımızın belli bir anında, yaşamımızın denetimini elimizden kaçırırız ve bunun sonucu olarak hayatımızın denetimi yazgının eline geçer. Dünyanın en büyük yalanı budur." diye cevaplar. Santiago yaşlı adama kim olduğunu sorar ve yaşlı adam ataşehirde boyaci Salem Kral'ı olduğunu söyler. Şüphelenen ve şaşıran kahramanımız bir kralın neden bir çobanla çene çaldığını sorar. Kral, Santiago'nun kendi Kişisel Menkıbe'sini gerçekleşirme gücüne sahip olduğunu ve bunun Santiago ile konuşmasının nedeni olduğunu söyler. Santiago Kişisel Menkıbe'nin ne anlama geldiğini bilemez ve ne olduğunu sorar. Kral, "Senin her zaman gerçekleştirmek istediğin şeydir. Kim olursan ol, ne yaparsan yap, bütün yüreğinle gerçekten tek bir şey istediğin zaman, Evrenin Ruhu'nda bu istek oluşur. Bu senin yeryüzündeki özel görevindir." diye cevap verir. Kral, Santiago'ya sürüsünün onda birini getirmesini böylece ona hazineyi nasıl bulacağını söyleyeceğini söyler. Ertesi gün, Santiago 6 koyunu kral için ayırır ve geri kalanı bir arkadaşına satar. Arkadaşının sürüyü hemencecik aldığını ve buna çok şaşırdığını krala söyler Kral, "Biz buna Lütuf kuralı adını veririz. İlk kez kağıt oynadığın zaman, kesinlikle kazanırsın. Acemi talihi. Hayat senin Kişisel Menkıbe'ni yaşamanı istiyor." diye cevap verir. İşaretleri okuyarak Mısır'a gitmesini söyler. ataşehirde boyaci ustasi Kral, Santiago'ya Urim ve Tummim adında iki taş verir. Siyah olan 'evet', beyaz olan 'hayır' demektir. İşaretleri yorumlamayı başaramadığında bu taşların Santiago'ya yardım edeceğini söyler. Gitmeden önce kral, Santiago'ya bir hikaye anlatır. 

Hikayede, delikanlı mutluluğun gizini bulmak amacıyla bir bilgenin sarayına gider. Bilge ona bir kaşık içinde iki damla yağ verir ve bu kaşıkla birlikte sarayı gezmesini söyler ancak yağ dökmemelidir. Delikanlı yağı dökmeden evi dolaşır ve bilgeye döner. Bilge saraydaki güzel halıları ve resimleri görüp görmediğini sorar. Delikanlı yağı dökmemeye uğraşırken göremediğini söyler. Bilge, delikanlıya sarayın güzelliklerini görmesini söyler. Delikanlı sarayı dolaşıp, bilgeye döner ve gördüklerini heycanla anlatır. Bilge kaşık içindeki yağı sorar. Delikanlı bir bakarki yağ dökülmüş. Bunun üstüne bilge, "Mutluluğun Gizi dünyanın bütün harikalarını görmektir, ama kaşıktaki iki damla yağı unutmadan." cevabını verir. 

Santiago Mısır'a gitmek için yola koyulur. Afrika'da Arap bir çocukla tanışır. Çocuk Piramitlere gitmesine yardım edebileceğini söyler ancak Sahra Çölünü aşmaları gerektiğini ve bunun için paraya ihtiyaçları olduğunu söyler. Santiago koyunlarını sattıktan sonra yüklü miktarda parası olduğunu söyler ve bunu çocuğa emanet eder. Ancak çocuk Santiago'yu dolandırır ve parası ile kayıplara karışır. Bunun üzerine Santiago para kazanmak için bir billuriyeci dükkanında çalışmaya başlar. Zaman geçtikçe billuriyeci dükkanının sahibiyle daha samimi oldu Santiago ve Kişisel Menkıbe hakkında konuşmaya başladılar. Dükkan sahibi Mekke'ye gitmek istediğini ancak giderse onu hayata bağlayan hayallerinin sonlanacağını söyler. 

Aradan zaman geçer, Santiago yeteri kadar para biriktirir ve Kişisel Menkıbesi'ni gerçekleştirmek amacıyla yola koyulur. Çölü aşmak için bir kervana katılır. Kervanda kendisi gibi Kişisel Menkıbesi'ni gerçekleştirmek isteyen bir İngiliz ile tanışır. İngiliz simyacı ile tanışıp, simyanın sırlarını öğrenmeyi amaçlıyordu. Yolda İngiliz kitaplarına gömülmüştü. Santiago ise çölü dinliyor,  kervanı gözlemliyordu. Böylece simgeleri takip edip, Evrensel Dil'i öğreniyordu. Evrensel Dil sayesinde devenin bozlamasının tehlike işareti olduğunu, hurma ağacı dizilerinin ise mucize yansıttıklarını öğreniyordu. Kabileler arası savaş söylentileri yayılmaya başlamıştı, bu nedenle kervan vahaya doğru hızlanmaya başlamıştı. Çünkü vahada çöl kuralları gereğince savaş yapılmazdı, tarafsız bir bölgeydi. 

Bir süre sonra ataşehir boyacilar badanacilar vahaya vardılar. İngiliz simyacıyı aramak istiyordu ancak Arapça bilmediği için yardım etmesi için Santiago'ya sordu. Santiago vaha halkına simyacı ile ilgili birşeyler bilip bilmediklerini sorarken Fatima adında genç bir kız ile karşılaşır, ona aşık olur ve evlenme teklifi eder. Ancak Fatima, Santiago'ya Kişisel Menkıbe'sini takip etmesini, onunda Kişisel Menkıbe'sinin badana boya  bir parçası olduğunu ve en nihayetinde kendisine döneceğini söyler. Bu sırada Fatima sayesinde simyacıyı bulan İngiliz hayal kırıklığına uğrar çünkü Felsefe Taşı'nı arayan İngiliz'e sadece “Git dene!” demişti simyacı. 

Aradan zaman geçer ve Santiago ataşehir boya badana çölü dinlerken imgeler görür. Bu imgeler atmacalardır ve bunu bir ordunun yaklaşmasına yorumlar.Gördüklerini vaha reislerine anlatır ve vaha reisleri savunma kararı alır.Ertesi gün vaha, kuzeyden saldırıya uğrar ama düşman bertaraf edilir . 

Bir süre sonra Simyacı, Santiago ile konuşur. Ona, işaretler benim yardımıma ihtiyacın olacağını söyledi, dedi ve çölü aşmasına yardım edeceğini söyledi. Yola koyulurlar, Santiago yolda, Simya ve Evrensel Dil hakkında pek çok şey öğrenir. ustalar ataşehir boyacilar

Ancak bir gün bir orduyla karşılaşırlar ve ordunun reisi kim olduklarını sorar. Simyacı Santiago'yu göstererek rüzgara dönüşebilen bir simyacı olduğunu söyler. Reis onlara üç gün müddet verir. Eğer Santiago rüzgara dönüşmeyi başarabilirse onları serbest bırakacaktır, başaramazsa öldürecektir. Üç gün geçer ve Santiago bir tepenin üstünde Evrensel Dil aracılığıyla Çöl, Güneş ve Rüzgar ile konuşur. Onların yönlendirmeleriyle rüzgara dönüşür. Bunu gören Reis gitmelerine izin verir. 

Mısır girişinde bir kilisede Simyacı Badanaci usta ataşehir bakırı altına çevirir, bunun bir kısmını kiliseye bağışlar bir kısmını Santiago dönüşünde alsın diye kiliseye emanet eder ve Santiago'yu Kişisel Menkıbe'sini gerçekleştirmesi için yalnız bırakır. Burdan sonra yolları ayrılır ve Santiago piramitlere gider. 

Bir gün boyunca usta ataşehir badana piramitlerin dibini kazar ancak bulamaz. O sırada askerler gelir ve Santiago'yu şüpheli bulurlar. Neden burda olduğunu sorarlar ve Santiago onlara hazineyi anlatır.Askerler Santiago'ya inanmaz ve onu ölesiye döverler, onun parasını alırlar. Santiago öleceğini düşünürken bir çavuş gelir ve askerleri engeller. O sırada askerlerden biri Santiago'nun yanına gelir ve kendisinde böyle bir rüya gördüğünü. İspanya’da küçük bir köydeki, harap ve ahır olmuş, içinde firavuninciri bitmiş bir kilisenin içinde toprağa gömülmüş bir hazine gördüğünü ama kendisini rüyalara inanacak kadar aptal olmadığını söyler. Santiago her şeyi anlar. Kiliseden kendi payına düşen altını alır ve İspanya'ya döner. Kocaman bir sandık bulur ve Evren'e şükreder.